Pazartesi, Ağustos 21, 2006

usta oyunlar

Çocuklar yaşamı farklı görür ve çocuk oyuncağı kadar basittir öğrenmek..
hayatı öğrenmeyi, eğlenceye dönüştürmektir oyun oynamak..


SAKLAMBAÇ

...9 10 önüm arkam sağım solum saklanmayan ebe söbe

bu oyunu defalarca oynadım çok keyifli ..
en iyi saklanan ve en son bulunan ben oluyordum..
istesem hiç göstermem kendimi aslında..

bu nedenle bir tek özenli ve zarif olursan bulabilirsin beni.. ancak o zaman çıkarım apaçık yoksa göremezsin açsanda perdeyi gizlice, saklambaç taki gibi..
sobe sobe...


KÖREBE
körebe oyun mu? hayatta esneklik öğrenmek için mi?..
ne kadar kalas biri olsanda, esnek hareketlere mecbur bırakan bir öğretici :)

sanatsal, zarif hareketler.. aman yavaş..
bu oyunda ne kadar kıvrak-hızlı olursan o kadar iyi
ayrıca görmediğin ama duyduğunu değerlendirmeyide geliştiriyor..
fazla sabit olmamayıda.. sadece kulaklarını aç ve dinle ben burdaaayııımmm..

teknolojinin, insanı bulunduğu yere sabitleyen ve hayatı öğretmeden zaman geçiren, büyük bir yalnızlık yaratacağını düşündüğüm internet oyunlarına inat; sokakta oynanan oyunlardan yanayım
hayata daha iyi hazırlık için

çocukken sokak oyunları oynardım.. bundan olsa gerek;
duyguluyum ve detaycı ve hep çocuk.. ve değişemiyor bazı şeyler..

Cuma, Ağustos 11, 2006

iyi sıkıntılar

anladım.. benimde canım sıkıldı şimdi bak değişenlere



Bir süre önce farkettiğim bişey daha vardı canım çok sıkılırken önceden arkadaşlarımda alırdım soluğu ama artık yapmıyorum..

sonuç kimsede çözüm bulamadığım mı? yoo .. değil
etrafımdaki herkez yoğunlaştı yolları değişti ulaşamıyorum

aslında çok ölümcül bişeyden de olmuyor sıkıntı öylesine geliyor..
bunu çıkarmak değiştirmek için ne mi yapıyorum?

yapmayı özlediğim aradığım;
sevdiğime, güvendiğime, beni dinleyene.. koşup konuşayım..
ne görüyorsam artık; çıkmazlarımı falan da dökerek,
gerekirse ağlamam, bundan korkmadan gözyaşımı akıtacak kadar.. dimi..

peki bunu en son ne zaman yapabildim bunu hatırlamıyorum..
sanırım yeteri kadar akıtınca gözyaşını,
insanın duyguların ayrımını anlayana kadar, ağlayınca içi,
kanama durunca,
artık daha dikkatli olunca, ihtiyaç değişiyor.. belkide içimdeki yağmur bitti!
ahh birden canım sıkılmak istedi.. kıskandım şimdi 20 li yaştaki hallerimi..

NEMİ YAPIYORUM.. Çözümü buluyorum içimden geldiği gibi davranıyorum yalnız başıma
SIKI CAN İYİDİR :)

Perşembe, Ağustos 03, 2006

Evlen Görücü Usulü

zor karar

Kendine çok güvenen biri gençken evlilik kararı hakkında,
Basit gördüm bir süre evlilik, hiçbirşey ifade etmemeye başladı üstelik bir çok ilişki yaşamış biri olarak bunu daha da kolaylaştırdım..

"Amaan ne olacak ki? Evlenirsin bakarsın olmazsa boşanırsın! Bu kadar"

neden bu konu hakkında dertliyim?
malesef erkek kardeşim de zaman zaman bu hale geliyor ve evlensin diye baskı yapılmaya başlayınca,

"Bulun birisini evleneyim!" diyor görücü usulü evlenmeye yatkın şu sıralar.

Nedir bu?

Senaryo çoktan hazır izleyici ve oyuncular yerlerine geçiyor veee Film başlıyorrr..
Söz kesilecek. O, merakla bakarken, Nişan diyecekler izlemeye devam edecek "Kısmet bakalım sonuna!"
Film uzun tabii aralarda kendi yaşamına dönecek..Her arada olduğu gibi filmi beklerken başka şeyler yapacak; belki arkadaşlarına, işine bakacak... çokda göremeyecek filmin teknik ekibini
kendi keyif yapacak oyuncunun üstüne yapışan rol gibi kalıcı olacağını idrak etmediğinden henüz. Hatta bazı sahnelere çok takılmayacak :)
mesela düğün içip eğlencesinde olacak belki hatırlayamayacak
"hatırlamıyorum bu fotoğrafı ne zaman çektiler? ben niye damat gibi giyindim!" :))

Anne Evlenmek bu saçmalamayın, işlerin buraya kadar gelmesi bile hata!

Aynı evde, kendini anlatamadığı biri çıkarsa! ya bir çok çabasına rağmen bunu elde etmesi mümkün olmazsa !.. annecim oğlun mutlu olmazsa, bunu gördükçe daha çok üzülmeyecek mi senin o ana yüreğin ?

Bırakın onu flörtlerini yaşasın acısını çekmeyide öğrenecek.. Kendine uygun olanı bulsun kendine yabancı birini değil..