Perşembe, Ocak 24, 2008

New Zealand 3

Buyuk sehir mi? Ada mi? derseniz!
Buyuk sehirdeki yalnizlik, yalnizlik degil "yorgunlukta alinan kucuk mola".
Ada da ki yalnizlik ise cok daha buyuk ve "yalnizliktan kacma istegini duyabiliyorsunuz". Burda hersey den o kadar uzakta oldugumu bilince daha iyi anladim. Bircok sey deniz yoluyla tasiniyor

Gercekte yalnizligi kimse istemiyor. Sadece istedigini dusunuyor.
-------------
Ormanda cok guvenle dolasabiliyorum. Buradaki hicbir canli (hayvan) zehirli degil ve bu adada yilan yok. Ormani biraz daha anlatayim Lost filmindeki orman ya da amazonlardaki gibi tropikal agaclardan bahsediyorum . Dogal hayat ve evlerin de nerdeys icice oldugu, bir evin yan yolunun ormana ciktigini ben dusunemezdim. Saskinligim suruyor .
------------
Labtop ve telefonumu kullanamama riskim var, priz ucları bizdeki gibi ikili degil uclu, bir Nokia sarj buldum. Labtop icin bir cozumum yokken, Arap bir ogrencinin elinde priz uclarini degistirebilen bir cihaz gordum ve hemen satin aldim.
-----------------
Genc oda arkadasim Arjantinli adi Lordest, pek iletisim kurmak istemiyor. Cunku okulda cok sayida Arjantinli ve Arap ogrenci var. O, kendi genc grubuyla cok mutlu.
---------
Buraya gelmeme yakin olan gunlerde en cok, nakit para mi gotursem diye endiselenip telefon bankaciligindan bilgi aldim. Bu konu onemli, soylemeden yapamayacagim. Tum mevduat hesap kartlariyla, Yurtdisinda ki bankamatiklerden para cekebilirsiniz. Ilk denememi yaptim ve evet 20 dolari bankamatikten cekebilmek beni gercekten rahatlatti.
-----------
Ilk hafta sonum da evde kaldigimi soylemistim burası internette denildigi gibi, ucuz bir ada değil. Tam tersini soyleyebilirim. Otobuse binmek 4 NZ doları.
Ilk haftanin pazar gunu oldu..
Lordest benim kucuk oda arkadasim, Arjantinli arkadaslariyla plan yapmis.
Kristian ve Karoline la onlar ne derse, yine onu yapacagim.

Karoline sahile gitmeyi onerdi az once ! biz israr bekleriz ve evet israr etti :)

Yolda bir ev gösterdi. Babasinin evini, 10 dakika onu arabada bekledim. Evden, sahil için palet ve gozluk aldi. Karoline in babasi yeni bir evlilik yapmis, Japon esiyle baska bir evde yasiyor ve birde kardes var. Maceramiz basliyor.

Adanin kuzeyine dogru tirmaniyoruz, yolda bir tarafimizda Pasifik Okyanusu var, olabildigince tehlikeli sahillere bakan taraftan ilerliyoruz, muzik esliginde.
Bir tarafimiz mavi, bir diger yanimiz yesil, tam bir bucuk saat ilerledik. Bu kadar karayolu oldugunu dusunmemistim.

Her kiyida; burada mi yuzecegiz? gibi soru sormayi biraktigimda,
her tarafin arabalarla dolu oldugu bir alanda, park yeri aramaya basladik.
Esyalarimizi alip sahile yurumeye basladik.
Tepelik bir yerden indigimiz için sahili başta goremedim.
Tam hayal kirikligi yasadigim nokta, sahili gordugum andir.

Guvenli sahil; kucuk ve dar olan yerdir. Oyle ya okyanus burasi. Oyle guzel sahilleri gorup gectikten sonra, kalabalik, kucucuk, ustelik kumsuz ve cimenli bir sahilde olmak farkli.

Karoline in babasina ugrama amaci, bana da bir palet takimi almakmis. Bense hic palet kullanmadigim icin bayaa korktum ve okyanusta yuzmeme konusunda çok direktif aldigim icin Karoline a derdimi anlattim. Israrla sorun yok dedi ve ilk defa paletli yuzme deneyimimi de israr sayesinde yapmis bulundum. Gozlukle asagida baliklara selam vererek elele yuzmeye basladik ki işte bu goruntuleri anlatmam mumkun degil! Kayalarin altina saklanan diger canlilari da gordum hem de sahile cok yakin mesafedeler. Dalgic olmadan bunlari gorebilmek inanilmaz.

New Zealand 2

Burasi sonucta bir ada ingiliz somurgesi de olsa, buyuklugu de ne olursa olsun
Ada ne demek yasayinca daha iyi farkettim

Hafta sonu kuaforler bile calismiyor. Her sey cok sakin gidiyor, ben de bu sakinlige uyum saglamak icin ilk haftasonu aktivite yok dedim.
Ilk tatilimin ilk cumartesi gunu;
koruyucu,sevkatli ve guleryuzlu aileyle evde kaldım .
Evin kizi Karoline gece elbisesi bakmak icin alisveris merkezine goturdu beni
sonra yemek kulturumu on plana alip, oglen yemeginde Turkish Kebab cisina girdik.
Neyse bunlar derin mevzular ama kebab nerde, yedigimiz o garip sey nerde, ne alakayla bulustu bilemiyorum.
--------------

Aksamlari genelde film seyrediyoruz bu aksamin filmi benim labtoptan olacak.
Bayaa bayaa derdimi anlatiyorum. Kim grammeri takar ki!
Aslinda dusunurken gayet iyi kullaniyorum su tense leri
ama konusurken oyle degil, dil aynisi yapamiyor :)
--------------
Evin bir verendasi var benim vaktim daha cok bu verenda da geciyor, manzaram buna sebep olan, nefis bir agac ve yesil alana bakiyorum.

Manzaram resimdeki yer

Bu arada evin kedileri beni aileden kabul etti.
Dün bir ormana gittik yurumek icin;
Evin annesi Kristian'in fikri, gozlerime inanamadim. Yasam alani ve orman icice burda orman deyip gecmemek lazimmis.
Amazonlar gibi, tek farkı yuruyus alanlarinin olmasi nefis bir hava var
bu nedenle cok rahatlikla sabah 6 da uyanabiliyorum :)
------------
gecen bir haftam da bir seyahat acentesiyle konustum ufak bir turla yerli halki, ciftlikleri ve su alti magaralarina gitmek, gormek icin;
Burda Japon lar Iraklilar ve Cinliler isletmecilikte on planda
Tabii ben de seyahat icin Japonlarin organizatorlugu buldum.
Fiyatta indirim bile yaptirdim, buraya kadar iyi ama Kristian cok pahali buldu kucuk turumu.
vazgecildi tabii.
Amacim onlarin da eglenmesi, gezmesiydi yoksa okulun fiyati hakikaten daha ucuz. Onlarsiz gidecegim madem okul a bu konuda basvurumu yaptim. 25 Ocakta gidiyorum.
------------
ailenin temizlik notu malesef dusuk
cok az yapilan bisey temizlik
dus hergun aliniyor ama kedi tüyleri yumak yumak yerlerde daha elektrik supurgesinin sesini duymadim cok sukur.
huzur notu ise cok yuksek

Pazar, Ocak 06, 2008

New Zealand 1

selam hicbir sey kolay olmuyor
hersey o kadar zor ve eglenceli ki.. aptal gibi durdugunu zannediyorsun. hani sen onlari az, onlar seni hic anlamayinca
havaalani diyaloglarina bakiyorum.
Gelene kadar 3 havaalani gordum en son biyonik arastirma bile yapildi
bavulumda ellemedikleri yer kalmadi.
Aci olan sey ne biliyor musun ? biyonik lab da bulunan kiz, translater la iletisime calisiyor ve turkce tanslater bulamadik kokenimi soruyorlar greek mi? arap miyim? koskoca Turkum diyemiyorum
neyse diyip gecistirdik .. aci olan da bu iste bu turkler buraya daha gelememis gelse de esememis soyle :)
iyi olan yani hani gelmisler de degistirmemis uyum saglamislar..bu arada hic turk bulmadim henuz :)
Kristian ve Karoline bir anne kizin evindeyim.. cok guleryuzlu sicacik davraniyorlar. Yemek ler bizdeki gibi ihtisamli sofralar seklinde hic degil. sabah tost yemegi tercih ettim bana tereyag verdi. haa bu arada anladim ki tostumu hazirlamaliyim ve peynir kullanmiyorlar daha cok tereyagi yiyorlar soylemek lazim zararini galiba :)
ben peynir istedim meger onlar da sever mis.. anlastik neyse ki
kasari cig ama kizarmis ekmekler arasina koyup uyduruk bir tost yedim buna da sukur :)
yaw nasil oluyor da anlasiyoruz
ben dil bilmem
demek ki konusmak gozlere, ellere ve ihtiyaca bagli cogunda
baska bir dil bizimkisi hehe
ha bu arada sehirde arabayla bir tur attik. Kucuk, sevimli bir sehir burasi ama onlara sorsan en buyuk sehri :)
hayran kaldim bu kadar guzel korunur hersey.agaclar, cicek kokulari ve endustri, sehir icice yine yazacam sana opuldun gunluk