Perşembe, Nisan 10, 2008

Pencerelerimiz

Bütün soruları bilmektense bazı yanıtları bilmek daha iyidir.
James Thurber

Aşkda kaybettiğini mi kaybedersin, yoksa kaybederek mi kazanırsın ?
Neyse;
Yaşam benim penceremden "aramaktır", dengini bulmaktır
çoğu zaman,
dengini bulamadıkça da sürer bu arama iç güdüsü, tam buldum
derken
bakarsın hiçde öyle değildir.

Farklı pencerelerden bakılıyordur evrene.. oysa, açısal değişikliklerin aynı bakışı engellememesi gerekir eğer kalpten bakılıyorsa...


ama insanlar
ordan değil gözleriyle gördüklerine inanmaya direndikçe
denklik
bulunamaz ve o farklılıklar sürer gider.

Fizik doğrulamıştır farklı açılardan bakanlar aynı nesneyi farklı görürler diye,

Oysa ulvi olan veya erdemlerle dolu bakışlar böyle demez.
Yüreğin ile bakacaksın der !
evren o vakit daha anlaşılır ve daha az sır dolu olur,

Bak herşey ne kolay olur o vakit,
Tanrıyı da öyle bulmadımı insan? Yoksa her biri modern bilimlerce "şizofren" olarak tanımlanmış peygamberlerin
gördükleri ve söylediklerine kim inanırdı?

Ya hayalinde var ettiğin kahramanlarına öyle bakmıyor musun?
Doğayıda öyle, bilgelerin dediği gibi sadece gördüklerinle algılarsan
kör olduğunu ve doğanın kendisini göremediğini
fark etmiyormusun?

Yürek sadece kan pompası değildir diyor bilim adamları,
sevince orada,
coşku orada,
kaygı ve tabiki aşk...

Aşk hastalığını hiç beyninde hisseden olmamıştır
Hep o garibin yüreği kavrulmamış mıdır?...
Yoksa beynimizle coşmalı onunla mutluluğu yada mutsuzluğu
algılamazmıydık? Oysa öyle olmuyor


Yalnız tüm bunlar işin garip negatif yönleri iken birgerçek var ki asla inkar edilemez,

BENZER KUŞLAR BİRLİKTE UÇAR...!

Hiç yorum yok: