Pazartesi, Mart 26, 2007

Yiyen Bitiren Sorunlar


Yeğenimleydik haftasonu, keyifle oyunlar oynadık, onun en sevdiği şeyleri yaptık.
Bir hikaye teyzeden, bir resim Ardıl dan. Bu tarz oyunlara ve sohbetlere her zaman bayılır! Anahatlarıyla kısaca anlatıyorum, resmin hikayesini sizlere;
Bir kız varmış, o gün çok sinirliymiş arkadaşlarına ve morali çok bozulmuş, havada çok güzel olduğu için dışarı çıkmış gezmiş biraz..
Bir ağaçlık alana gelmiş. Manzara çok güzelmiş, kuş seslerinden, ağaçların güzelliğinden, çiçeklerin kokusu ve kelebeklerin renginden,
aklındaki kızdığı herşey dağılmış..
Kuşlar ötüyormuş, kelebekler varmış, güneş her zamanki gibi gülümsüyormuş..
yoldaki taşlardan hoplaya zıplaya geçiyormuş kız, derken...
bir kelebeğin peşinde, gözüyle onu takip ederken,
güneş gözünü karartmış,
bu arada koştuğu için kocaman bir taşı hiç farketmemiş ve ayağı takılmış
kız yükselerek yere düşmüş..
Çizimle anlattı bu hikayeyi yeğenim tüm aileye
Ağaç yaşken eğilir deyip, resmini konuştuk..
Teyze: Peki sorun ne Ardıl cım
Ardıl: Kızın kafası dalgın. Dalgınlıktan düşmüş
Teyze: İşte bak canımın içi yürürken dikkatli olmalısın ne olursa olsun yürüdüğün yolda önüne bakarsan düşmezsin..
Ardıl: Ama teyze Kelebek te güzelmiş. Onu yakalamak isterken önüne bakmamış, dalmış..
Teyze: Haklısın.
Dede: Ya tamam da güneşte gözünü kamaştırmıştır öyle havaya bakarken.. Hem taşta büyükmüş, bunlardanda düşmüş olabilir.
Anneanne: Aferin benim torunuma ne güzel çizmişsin
Ardıl: Zaten sınıfta resimlerimi panoya astılar.. :)
...
..
:DCan teyzenin aktivite sonucu Ardıl a anlatmak istediği;
.
Asıl sorun sadece kızın düşmüş olması.
İşte tek gerçek sorun ve çözülmesi gereken bu
.
belki bir diğeride sorunları çözerken, sebepleriyle çok uğraşmak
Sebepler öğreticidir, onları anlamak önemli kazanımlar getirir elbette
.
Sorunlarımızda çıkış bulamadığımız nokta ise çok fazla sebep sıralayarak aslında kendi paradokslarımızı yaratmayı becerebilmek.
.
Bu kurguyu 1999 da bana öğreten ISO kalite eğitim ekibinden
Ayla hanıma hitaben ..

6 yorum:

Adsız dedi ki...

dün bir yerde okudum. hoşuma gitti.yanlış hatırlamıyorsam şöyle diyordu. "boşunadır yakarış çizilene".

Handan dedi ki...

Bu yazıyı okuyunca aklıma derse geç kalanlar geldi. Kapı açılır, baş uzatılır, trafikti, havaydı, saat çalmadıydı, vs vs bir sürü sebep sıralanır.Girilir. Sessizce aç kapıyı gir işte di mi? Soran olursa bilahare anlatırsın derdini.

Ya, iyi de ben bu konuya nasıl geldim?

Çocuklarla uğraşmak çok keyifli. Onlarla ilgilenirken öğrendiklerimizinse haddi hesabı yok.

:)Can dedi ki...

rehav@ :
çizilenlerde dil farkı olmaz, kurgusuyla herkeze ortak olan dilinden konuşur, susmazken, yakarmak boşamı..
hissettiğince, sonucu olmasada yaşadığınca yakarmazmı insan! :)

handan:
:) selam handan sayfanı severek takip ediyorum, çok pozitif yazıların var.
Çocuklar konusunda sana yürekten katılıyorum, bazen düşüyorum da kim kime hayatı öğreten oluyor diye :)
Onlar öğretmen bizse sadece rehber olabiliriz :)

Adsız dedi ki...

sanal KARAlama...

sorunlarımıza çıkış bulabildiğimiz zaman insan kendini bir nebze aşmış hissediyor...

Adsız dedi ki...

Merhaba güzel bir konuya değinmişsin...

Sorunlarımızda çıkış bulamadığımız nokta ise çok fazla sebep sıralayarak aslında kendi paradokslarımızı yaratmayı becerebilmek

Bu cümleyi tuttum...Paradokslar yerine sorunlara kötü olsa da çözüm getirmek lazım... Hakkari Dağ ve Komando Tugayının bir dönem komutanlığını yapan Osman PAŞA ne demiş: "Düşünmek için zaman yoktur...Zaman sadece karar vermek için vardır..." Bence çok özlü bir söz ne dersin :-)

:)Can dedi ki...

katalizör: Haklısın.. Ayrıca ilgine teşekkür ederim sayfa linkini gönderirsen bende yazılarına bakmak isterim.

hussoloji: çok sağol senden bunu duymak mutlu etti..

Osman PAŞA ne demiş: "Düşünmek için zaman yoktur...Zaman sadece karar vermek için vardır..."
Çoğu zaman öyle çok hak verdim yani hele birde o koşullarda sağlıklı hızlı kararlar şart..